Yirmi Yaş Dişleri Çekilmezse Dişleri Bozar Mı?

Halk arasında akıl dişi olarak da bilinen ve azı dişlerden biri olan yirmi yaş dişi, kişilerin yirmili yaşlarında büyümelerini tamamlamaktadır. Dişlerin çıkma sıralamasında ağız içerisinde daralma, kemiklerin yoğunluğu veya dişin kök anatomisine bağlı olarak bu yirmi yaş dişleri tamamen çıkabildiği gibi çene kemiği içerisinde gömülü olarak da kalabilmektedir.

Yirmi yaş dişlerinin arkı iterek daralttığını ve dişlerinin bozulmasına sebep olduğu uzun yıllardır üzerinde tartışılan bir olgudur. Güncel olarak yirmi yaş dişleri sağlıklı bir şekilde ağıza çıktıysa ve çiğneme fonksiyonunda ise diğer dişlerden farklı olarak değerlendirilmez ve çekimine gerek yoktur. Ancak gömülü kalarak çene içinde düzgün bir pozisyonda bulunmayan ve yanındaki dişlere zarar verme potansiyeli bulunan yirmi yaş dişlerinin çekimi ortodontistler tarafından sıklıkla tavsiye edilmektedir.

Tamamen gömülü kalmış ve bir zararı bulunmayan yirmi yaş dişlerinin çok ekstrem bir durum olmadığı sürece çekilmesine gerek yoktur. Yirmi yaş dişleri çıkan kişilerin düzenli olarak diş hekimine gitmeleri önerilmektedir. Yapılan muayeneler sonucunda gerek görülmesi durumunda bu dişlerin çekilmesine karar verilebilmektedir. Bu muayeneler esnasında aşağıdaki gibi bulgulardan birkaçı bulunuyorsa yirmi yaş dişlerinin çekilmesine ihtiyaç duyulabilmektedir.

  • Yirmi yaş dişlerinde apse veya çürüme oluşumu,
  • Tam gömülü olan dişlerde ağrı oluşumu,             
  • Dişin çene kemiğine hangi oranda gömülü olduğu,
  • Gömülü olan dişlerin komşu dişler üzerindeki olumsuz etkisi,
  • Gömülü dişten kaynaklı olarak meydana gelen bir kistin varlığı

Yirmi yaş dişleri herkeste farklı zamanlarda çıkabilmektedir. Genellikle 18 ile 30 yaş arasında çıktığı bilinse de bazen 50 veya 70 yaşında da yirmi yaş dişlerinin çıktığı bilinmektedir. Birçok faktöre bağlı olarak yirmi yaş dişlerinde sorunlar görülebilmektedir. Yirmi yaş dişi kişilerde çene yapısının bozulmasına, enfeksiyonlara ve ağız içerisinde ağrı gibi sorunlara yol açmaya başlamış ise bu dişlerin çekilmesi gerekmektedir.

Yirmilik diş olarak da bilinen yirmi yaş dişlerinde bir enfeksiyon meydana gelmiş ise bu enfeksiyon kişilerde çene, kulak, şakak, çene altı ve boyunda ağrıya yol açabilmektedir. Ayrıca bu ağrıların yanı sıra bu bölgelerdeki lenf bezlerinde şişlik ve hassasiyet de meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlar ile karşı karşıya kalınması halinde diş hekimine başvurulması gerekmektedir. Oluşan enfeksiyonun durumuna göre uygun ağrı kesici ve antibiyotik tedavisi ile enfeksiyonun giderilmesi sağlanmaktadır. Daha sonra ise yapılan kapsamlı muayeneler ışığında gerek görülmesi durumunda yirmi yaş dişlerinin çekilmesine karar verilebilmektedir.

Yirmi yaş dişi için verilen antibiyotik ve ağrı kesici tedavisi genellikle geçici bir tedavidir. Bu ilaçların etkisinin geçmesi durumunda enfeksiyonlar tekrarlanabilir ve hatta daha ciddi problemlere yol açabilmektedir. Sık sık enfeksiyonların oluşması komşu dişlere de zarar verebileceği gibi aynı zamanda çene kemiğinin zayıflamasına ve erimesine de sebep olabilmektedir. Bu sebeple de bu gibi durumlarda yirmi yaş dişinin muhakkak çekilmesi önerilmektedir.

Yirmi yaş dişinin çekilmesine karar verildikten sonra hastalara genellikle lokal anestezi işlemi uygulanmaktadır. Yirmilik dişin etrafını çevreleyen kemik, cerrahi aparatlar yardımı ile kaldırılarak yirmi yaş dişinin çekilmesi sağlanmaktadır. Dişin çekilmesinin ardından bölgeye dikiş atılarak operasyon tamamlanmış olmaktadır. Bu dikişler kimi zaman ağız içerisinde kendiliğinden eriyebildiği gibi 7 ile 10 gün sonra diş hekimi tarafından da alınabilmektedir. Operasyon esnasında hastalar herhangi bir ağrı hissetmez iken işlem sonrasında şişlik, ağrı ve hassasiyet oluşması oldukça normaldir. Yirmi yaş dişi operasyonundan sonra diş hekimi tarafından birtakım ağrı kesici ilaçlar verilebilmektedir. Bu ilaçların düzenli olarak kullanılması ile hasta kısa sürede ağrısız yaşamına geri dönebilmektedir.

Yirmi yaş dişinin çekilmesinin ardından hastaların uyması gereken birtakım kurallar bulunmaktadır. Ameliyatın ardından bir hafta boyunca asitli içecekler, alkol ve sigara gibi zararlı maddeler kullanılmamalıdır. Ayrıca operasyonu takip eden ilk 24 saat boyunca işlem yapılan bölgeye soğuk kompres yapılması ve çok sıcak ya da çok soğuk besinlerin de tüketilmemesi önerilmektedir. Tüm bu uyarılara uyulması durumunda operasyon yapılan bölge hızla iyileşerek hastalar normal yaşamlarına devam edebilmektedir.

Mersin Ortodonti Uzmanı—Ortodontist Caner Büyükkaya

Related Posts

Leave a Reply